Erciş’in bereketli topraklarında, yüksek rakımlı yaylalarında yetişen doğal otlarla hazırlanan otlu peynir, artık yalnızca bölge halkının değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki sofraların da vazgeçilmezi haline geliyor. Özellikle son yıllarda Ege ve Marmara bölgelerinde artan ilgi, üreticileri hem sevindiriyor hem de umutlandırıyor.
Yüzyıllardır yörede üretilen otlu peynir, Van Gölü Havzası’nın önemli bir kültürel mirası olmanın ötesinde, artık ticari bir değer haline gelmiş durumda. Bu eşsiz lezzetin sırrı, ilkbaharda dağlardan toplanan kekik, mendo, sirmo, heliz, yabani nane gibi şifalı otların taze peynirle harmanlanarak toprak altında dinlendirilmesinde saklı. Geleneksel yöntemlerle üretilen peynir, aylar süren bu süreç sonunda eşsiz aromasıyla sofralara ulaşıyor.
Erciş’te otlu peynir işi yapan Ferhat Taş isimli esnaf; batı illerinden gelen taleplere yetişmekte zorlandıklarını belirtiyor. 
Batı’da Doğu’nun Lezzeti
Batı bölgelerinde faaliyet gösteren pek çok şarküteri ve organik ürün satıcısı, Erciş’ten gelen otlu peynire olan ilgiden oldukça memnun. Raflara koyulmadan önce dahi satılan peynirler, özellikle sağlıklı beslenmeye dikkat eden tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Geleneksel yöntemlerle hazırlanması, katkı maddesi içermemesi ve zengin aroması, bu ürünleri diğerlerinden ayırıyor.
Yapılan gözlemlere göre, son yıllarda bölgede otlu peynir üretimi kayda değer oranda artmış durumda. Gençlerin de bu işe yönelmesi, hem üretimin geleceği açısından olumlu karşılanıyor hem de bölgenin ekonomik dinamizmine katkı sağlıyor.
Yaylalardan Sofralara Uzanan Yolculuk
Otlu peynirin hikâyesi, Erciş’in yüksek rakımlı yaylalarında başlıyor. İlkbaharda sağılan taze süt, yöresel tekniklerle mayalanıyor. Otlarla yoğrulan peynir, daha sonra küplere ya da tenekelere basılıp toprak altında aylarca bekletiliyor. Bu zahmetli ancak sabır isteyen süreç, sonunda eşsiz bir lezzetle sonuçlanıyor.
Kahvaltıların baş tacı olan otlu peynir, artık yalnızca yerel pazarlarda değil, büyük şehirlerdeki restoranların menülerinde, gurme marketlerin raflarında da yerini alıyor. Bu da yöresel ürünlerin hak ettiği değeri görmeye başladığının önemli bir göstergesi.
 Erciş’in yaylalarından çıkan bu özel tat, artık Türkiye’nin dört bir yanındaki sofralarda kendine yer buluyor. Bu gelişme hem bölge halkını onurlandırıyor hem de kültürel bir değerin gelecek nesillere taşınmasına vesile oluyor. 
(Haber:Sadiye YİGİT)